8 Ekim 2008 Çarşamba

Bulamadım, Efendim...


Bulamadım seni Efendim. Kaybettim izini kalabalıklar arasında. Her şeyden geçtim bu gece. Başımda adına sikke denilen bir mezar taşı… Sırtımda hüsranımla boyalara buladığım bir kara toprak ve bedenimi hasretinle sarmalayan, gönül gözü görmeyenlerin adına tennure dedikleri kefen-i mutlak… “Nerdesin?” dedi Mercan Dede, ben sana döndüm Efendim.

Bulamadım seni Efendim. İzlerini sildiler gözlerimden ve sesinin tınısını söktüler zihnimden. Sesini anımsayamaz oldum Efendim. Ben durduğumda âlem bıraktığım gibiydi. Onlarca kamera ve yüzlerce insan önünde senin isminde döndüm Efendim. Bir sesine, bir gülüşüne feda ederdim oysa her şeyi; ama seni bulamadım Efendim. Yol bilmez, iz sürmez halde bıraktın beni kendinsiz. Âlem gibi uçtum sana, su gibi yol buldum sana, pervane gibi döndüm sana; bulamadım, seni bulamadım. Nerdesin Efendim?

En mutlu günler bile mutsuz sen yokken. Yüzlere takılan maskeler dışında ben gülümseyemiyorum senin gülüşlerini göremezken. Yetmiyor bana nefes almalar, bana yetmiyor yaşam. Hep bir yanım eksik senin yokluğunda. Sana bir yandan da şükran borçluyum Efendim. Ya iki gün değil de iki aylık olsaydı sevdanın rengi. Dokunuşlar yetmesiydi gelmelere ve gitmelere. Gülüşler eksik kalmasaydı yarıda, benim halim nice olurdu Efendim? Bir ömür kalsaydın ya yanı başımda ve sonra gitseydin bensiz gittiğin diyarlara. O zaman daha beter olmaz mıydım Efendim?

Hamd olsun Âlemlerin Sahibi’ne. Hamd olsun ki bana verdiği yük iki günlükmüş. Kısalıkların kısa sayılmadığı bir günde, gülüşlerin sonsuzluğa eriştiği yerde ya bana fazlasını bahşetseydi, ben nasıl dayanırdım Efendim? “Allah kuluna kaldıramayacağı yükü vermez.” diyor ya hani yaratılmışların en hayırlısı. Allah kuluna kaldıramayacağı yükü vermedi. Aşkının tahammülü bana iki günlükmüş, Elhamdülillah…

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Aşkının tahammülü bana iki günlükmüş, Elhamdülillah…

söyleyecek kelime bulamıyorum!
E.Vildan.

Adsız dedi ki...

Arayışlar ne zaman bitecek be dostum? Zaman seni yerden yere vurmadan, aşk seni basamak basamak göklere uçurmadan bitmeyecek mi arayışların. Aşkına aşk olsun dedim hep. Aşkına ve aşkının tadına ve hatta gönlünün ahına bile aşk olsun. Mükemmel demek yetersiz kalıyor artık. Ş.Sadi

Adsız dedi ki...

Aşkının tahammülü bana iki günlükmüş, Elhamdülillah…

:( Hocam, Şamil abi aradı, özellikle bu yazınızı dikkatle okumamı istedi. Dediği kadar varmış. Vildan hanıma katılıyorum. sözyleyecek kelime bulamıyorum. bu nasıl ince br düşünce ve bu nasıl bir gönderme. sizi bize gönderene Elhamdülillah...

Yasemin Güzelyalı

Adsız dedi ki...

..aşkın tahammülü...yazınız gerçekten yorumsuz aslında ama özdemir asaf'ın bi dizesini anımsattı nedense;
''gelmesen onemlı degıl
gelsen onemlı olurdu''..
by tt

Adsız dedi ki...

tesadüflere inanır mısınız ismail emre bey? yazınızı tesadüf eseri buldum, önce önemsizdir deyip okumadan geçtim. aynı gün tekrar başka bir aramada karşıma çıktı yazınız. bu kez okudum. okudum ve kendimi buldum. kendi düşüncelerimi kendi yaşamımı hatta kendi yaşanmamışlıklarımı buldum. sanki bu yazıyı ben becerememişim yazamamışım da sipariş üzere size yazdırmışım gibi hisettim. bu yazı beni anlatıyor, bu yazı bana anlatıyor, bu yazı benim yaşamımı anlatıyor. harika, muhteşem bilmem ki başka ne denir. iyi ki karşıma çıktınız.

Sarı Tebessüm

Adsız dedi ki...

Yazı bir harikaydı ama ben daha çok kenarda hüzünlü hüzünlü bekleşen şiirlere takılı kaldım. özellikle ikincisine. "Masallarım yok benim Tarihim yok Milatlarım sana tesadüf ediyor Cam kırıkları batmış gözlerime Göz açıp kapayışlarım Hep sana denk geliyor" şiirdeki ahenge ve derinden insanı yakalayıp bırakmayan hüzne aşık oldum. Tebrik ederim. Başka yerde şiirleriniz var mı devamını okumak isterim. Sümeyye

AŞK'A ŞİİR AŞK'A SEMA