23 Ağustos 2009 Pazar

Susturdun Beni.





Sustum, susturdun beni. Sağanakların altında yarı resmi bir gülüşle bir izmariti söndürür gibi söndürdün beni. Sustum, susturdun beni. Kor gibi yanan çölün sıcağında sana susamış bir serap gibi yandırdın beni. Sustum, susturdun beni. Gülmeyi unutmuş, babasız bir çocuk gibi küstürdün beni. Yaktın, göz kırpmadan bir alevin orta yerinde bıraktın beni. Yaraladın, namlusundan boşanan bir göz kırpışla kapkara gözlerle avladın beni. Terk ettin, asırlardır toprağa kök salmış bir çınarın yaprağı gibi. Rüzgârın seline kapılmış, yanmış ve yakılmış bir küçük zerre misali.

Sevgili!

Bir sene önceydi. Öncelerin öncesinde verilmiş sözler uğrunaydı sana gelişlerim. Toprağın altına gömülen bir İsmail varken âlemde; öteki İsmail senin gelişine gebeydi. Kabir toprağına bulanmışken ellerim, gecenin aydınlığından soyundum karanlığıma. Bir gülüşün içindi ve öpüş içindi yaslı gönülleri terk edip sana gelişim. Sevgili! Bir asır önceydi. Öncelerin öncesinde verilmiş sözler uğrunaydı ceddi Osmaniyan’ın sulbünden sana meyledişim. Sevgili! Tam bin asır önceydi. Sayılar henüz yoktu âlemde ve henüz bir sevda yoktu saklandığım bedenlerde. Kaç bedenden geçti bu sevda sana gelene dek ve kaç durakta nefeslendim sırf senin için nefes alabilmeyi öğreneyim diye.

Sevgili!

Şimdi uzaklardasın tıpkı dün olduğu gibi. Şimdi uzaklardasın tıpkı bir ay önce olduğu gibi. Şimdi uzaklardasın tıpkı bir sene evvel yanımda olmana rağmen ruhunun beni terk edişi gibi. Sustum sevgili. Bir gün sustum, bir ay sustum, bir yıl sustum ve bir asır sustum; ama susuzluğum geçmedi sevgili. Sensiz geçen her dakikaya seni gömüşüm gibi, her an senin sesini unutuşum gibi ve her saniye yüzünü anımsayamayışım gibi. Sustum Sevgili! Susturdun beni. Karanlık bir gecenin hiç onulmaz dertlerine gömüp terk ettin beni. Yasıma bile saygı göstermeden ruhuma azap edişin gibi ve evrenin tüm çıplaklığını çıplaklığıma değirişin gibi.

Sevgili!

Hoş geldiğin gibi hoş gittin. Hoş gittiğin gibi hoş gel Sevgili. Dönüş yolunda hala gözlerim ve gözlerim gözlerinin yokluğuna alışamadı sevgili.

13 yorum:

Adsız dedi ki...

Tek kelimeyle muhteşem bir yazı olmuş. İçtenlik akıyor gönülden mürekkep renginde. Üslubunuz da ayrıca muhteşem. İskender Pala kokuyor satırlarda ve o kokuyu doya doya yaşatıyorsunuz. Tebrik ederim.

Adsız dedi ki...

"Hoşgeldiğin gibi hoş gittin, hoş gittiğin gibi hoşgel sevgili!"

Ne güzel bir davet bu, bu nasıl bir çağrı. Bu çağrıya kulak tıkayacak kişinin kalbinden ben şüphe ederim. Muhteşem bir şiirsellik tebrik ederim.

Beyza

Adsız dedi ki...

Uzun zaman olmuş seni yoklamayalı. Uzun zamandır o gül kokusunu alamamışım satırlarda. Nedendir bilmem uğramayışım. İyi ki girmişim bugün ve iyi ki okumuşum seni.

Adsız dedi ki...

çok çok hoş..
yine dökülmüş inciler önce yüreğe sonra gönülden kaleme yol olmuş..
büşra..

Adsız dedi ki...

Uzun zamandır bu kadar güzel bi yazı okumamıştım. gerçekten mükemmel bi içtenlik. insanı alıp götürüyor. kızdırıyor kimi yerlerde kimi zaman insanın gözlerini nemlendiriyor. tebrik ederim. (Esra)

Adsız dedi ki...

Esra gel şu yazıyı bi oku dediğinde isteksizdim. istemeden oturdum bilgisayarın başına. şimdi kalkmak istemiyorum. bağladı beni. eksik bi yanım vardı onu tamamladı. eskide kalan özlemlerimi anımsattı ve itiraf ediyorum ağlattı. yüreğinize sağlık. gerçekten çok beğendim. Yadigar

Adsız dedi ki...

Hocam, bir güzel yazı daha. Size imrenmemek sizi kıskanmamak elde değil. Bunları ne zaman kitap haline getireceksiniz merak ediyorum. İlk imzalı kitabı ben istiyorum haberiniz olsun :) yüreğinize sağlık hocam.

Yasemin Güzelyalı

Adsız dedi ki...

Değmeyin efkarıma değmeyin hazanıma ve değmeyin baharıma. sen benim için hem efkarsın hem hazan ve hem hüzünsün sevgili. ve baharsın bir gelişinle. bir gülüşünle cansuyusun canıma. sevgili... en sevgili...

senden bir dörtlük istemiştim dostum hatırlar mısın bilmem. bir sararmış sayfanın sonuna düşmüştün bu notu. uzun uzun bahsetmiştik hani ismini ve cismini hiç bilmediğimiz sevdandan. şimdi bu yazını okurken hatırladım yazdığın yazıyı. zor oldu ama buldum. bir sene olmuş. bir senede hiçbir şey değişmemiş belli ki. o zaman da demiştim aşkına aşk olsun diye. yine tekrarlıytorum: aşkına aşk olsun dostum. gönlü güzel dostum.
Ş.Sadi

İSMAİL EMRE dedi ki...

"Değmeyin hicranıma, değmeyin sultanıma. Mihrabıma değmeyin. Suretiyle yakan, merhametiyle eriten padişahıma değmeyin."

Kıymetli Dostum, Şamilim,
Anımsattığın yazı benim için oldukça önemli bir yazıdır biliyorsun; ama o defterimi kaybettim. Çok teşekkür ederim kardeşceğizim; ama o yazıyı bana bir şekilde ulaştırırsan burdan yayımlamak isterim.

Tekrar tekrar herkese teşekkürler.

Adsız dedi ki...

Tamam kardeşim, en kısa zamanda yazıyı e-posta adresine yollarım. Muhteşem bir yaqzıya yine hazırlıklı olsun okuyacak olanlar. koca bir ağıt...

S.Şadi

nurdan dedi ki...

sabırsızlıkla bekliyorum..!

Adsız dedi ki...

bu yazıyı okuduktan sora öteki yazıları merak etmemek mümkün mü. yüreğinize sağlık. içimde bir yerleri acıttı.

ilknur

MAYRA dedi ki...

Vakit Akşam Oldu mu?

Vakit akşam oldumu,
Kimse beni göremez,
Neredeyim, ne yaparım;
Bir kul olsun bilemez...

Bu saatler geldi mi,
Bir gemiye binerim,
Sallanırken mendiller,
Buğulanır gözlerim...

Rıhtımdaki dostlara,
Gizlice gülümserim,
Son anda koşup gelen,
Bir sevgili beklerim...

Bembeyaz dalgalarda,
Kaybolurken düşlerim,
Söz verdi gelir diye,
Ben yine beklerim...

Vakit akşam oldumu...
alıntı

AŞK'A ŞİİR AŞK'A SEMA