17 Kasım 2008 Pazartesi

Geldin ve gittin, hoş...

Akşamın kızıllığına bıraktım seni. Martıların kanatlarına muştu misali… Gecenin ayazından sakındım seni ve sabahların ziyasına sakladım gülüşlerini. Güneşin yakışından kendi gölgeme gölgeledim seni. Sakladım bende kalan gözlerinin rengini…

Kendime sakladım seni. Dönüşü olmayan bir duruş ve nefeslerimin içinde bir koku… Düşüncelerime sır belledim seni, çıkarmadım kuytularımdan bende bıraktığın öpüşlerin titrek gülümseyişini.

Ekmeğimin içine katık ettim seni, dillendirmedim dost meclislerinde, ıslatmadım sağanaklarda hayalini. Kokunu sakladım yastıklarımda ve raflarımın arasına sırladım seni, hiç açılmamış kitapların hiç açılmamış sayfaları arasına.

Sakladım seni sevgili. Sonu gelmez bir matemin kızıllığında uykularıma gömdüm seni. Ufukların ardına gömülmüş bir duruş gülümser şimdi omuzlarımda. Kızıl bir karanlığın ardında durur düşlerim.

Önce kelam ardı oysa. “Kün!” demişti ya âlemlerin sahibi. Kelam, kalemden önceydi, önceydi sessizliklerin sesi. Elif üzre gülüşler vardı ve elif dilinde seslenişler… Zaman o bildik zaman değildi ve mekân o bildik mekân… Âlem henüz âlem, Âdem henüz Âdem değildi. Biz sulbündeydik vahdetin, tek kabukta iki badem gibi… Yaratıldık ardı sıra, birbiri ardınca dizildi sevdalar. Mayasında aşk varken âlemin, ruhun beni diledi ve ruhum seni diledi. “Kün!” dedi âlemlerin sahibi. Sen bana gelmeyi diledin, ben bana gelmeni diledim. Gelemedin, gelmedin. “Gel sevgili!” diyemedim.

Gelişlerin bu güne kısmetmiş meğer. Gidişlerin yarına yazılmış ve sessizliklerin zihnime. İnancım oldun sevgili! İmanım oldun… Hoş geldin ve hoş gittin sevgili… Sevgili…

4 yorum:

Adsız dedi ki...

"Önce kelam ardı oysa. “Kün!” demişti ya âlemlerin sahibi. Kelam, kalemden önceydi, önceydi sessizliklerin sesi. Elif üzre gülüşler vardı ve elif dilinde seslenişler… Zaman o bildik zaman değildi ve mekân o bildik mekân… Âlem henüz âlem, Âdem henüz Âdem değildi. Biz sulbündeydik vahdetin, tek kabukta iki badem gibi…"

Söyleyecek tek kelime bulamıyorum. Muhteşem bir ifade, muhteşem bir söyleyiş. Tebrik ederim şair. Her gün biraz daha bağlıyorsunuz beni yazılarınızla. Tadı damağında kalıyor insanın. Gönlünüzün yüceliğine ve söyleyişinizin güzelliğine nazar değmesin.

Züleyha

Adsız dedi ki...

Gecenin karanlığından soyunuyor gülüşlerin. Aslına dönerken zaman, asılsız bir âlemin kinayeli sözleriyle yıkılıyor nevbetin. Şimdi sen, saba makamının esintisiyle döverken surları, zaman senden yana meyilli. Ve sular hüznünün uğultusuna uynanırken yokluğuma, rüzgâr senden yana sevimli. Hep sevimli..."

Nedense bu şiiriniz geldi aklıma. Uzun zaman önce bana vermiştiniz imzalı. Devamı ayrı bir güzel ama bana kalsın istedim. Sanırım başka yerde yok bu şiiriniz. Kendimi özel hissettiren ender şeylerden birisi bu. Sizin gibi olamasam da, ileri de öğrencilerime gıpta ile bahsedebileceğim bir öğretmenim olduğu için her şeyden çok gurur duyuyorum. Her şey için tekrar tekrar teşekkürler Hocam. Siz eşi bulunmaz bir insan ve eşi bulunmaz bir edebiyatçısınız.

Yasemin Güzelyalı

Adsız dedi ki...

Mutteşem söz oyunları ve muhteşem bir içtenlik... Samimiyetin ötesinde sanki gönülden dökülenlerin kelimelere yansıması. Hoş olmuş kardeşim. Her zamanki gibi güzel olmuş. Kalemine gönlüne sağlık. Ş.Sadi

Adsız dedi ki...

Sanırım beni alt ettiğini kabullenmem lazım. Blogunu açtığın günden bu yana yazılarını takip ediyorum. Tekrarlara düşmeni bekledim; ama olmadı. Bükemediğin eli öpmek lazım. Tabrik ederim.

Cem

AŞK'A ŞİİR AŞK'A SEMA