Tecahül-i arif olacak gidişin ve gidişini, ben bu yüzden seveceğim…
Hüsn ü talil olacak terk edişin ve terk edişlere ben hep bu yüzden güleceğim.
Yaşamımda belagâtsin Efendim! Gerdanına benler kondurduğum bir sur. Gelişini kinayelere, gidişini tevriyelere gömdüğüm bir kusur… Yaşamımda bir manzumesin Efendim! Uyaklara mühürlenmiş bir çift göz ve terkiplerin arasına gömülmüş bir tutam yalnızlık… Beyt’ül gazellerime hazinesin Efendim! Taç beyitlerime bir mahlas…
Mahlasınla dön Efendim. Adını aşk koyduğum tacınla katıl gecelerime. Hülyalarıma gülümseyişinle dön Efendim. Sararmış bir bedenin toprağa yaklaşmasında saklı değil sevdalar. Ruhunu salıver sevdaya ve hüsn ü hattınla geri dön Efendim.
Teşbiplerden sâkıt oldu gönlüm, fahriyeler gömüldü bencilliklere. Cismine hayran olduğum ve iki kaşının arasında kendi nefsime kurban olduğum! Dön geriye. Kendi methiyenle alıp vur gene beni, beni gene erit âteş-i Aşk’ının tâ içinde. Hüsnüne hayran olduğum ve ellerinin cisminde kendi yalnızlığına gark olduğum, dön, dön geriye.
Kurumuş bir parça toprağa hayat verirken su, ben senin yollarını gözlüyorum ve bir yaprak yem verirken toprağa, bir gübre misali toprağa özümü veriyorum. Nesipler terk ederken bedenimi, ben Aşk’ın “a”sına ömrümü veriyorum. Şairlerin musarra beyitlerinden açıyorum gözlerimi ve Aşk’ın cismini her sefer sende seyrediyorum.
Efendim! Salıver de sevdana tutsak kalbini “âmennâ” desin diller. “âmennâ ve saddaknâ” diyiversin gönüller. Dilinin mührüne ve ketum sözlerine kurban olduğum. Ruhunu salıver sevdaya ve hüsn ü hattında dönüver Efendim!
Hüsn ü talil olacak terk edişin ve terk edişlere ben hep bu yüzden güleceğim.
Yaşamımda belagâtsin Efendim! Gerdanına benler kondurduğum bir sur. Gelişini kinayelere, gidişini tevriyelere gömdüğüm bir kusur… Yaşamımda bir manzumesin Efendim! Uyaklara mühürlenmiş bir çift göz ve terkiplerin arasına gömülmüş bir tutam yalnızlık… Beyt’ül gazellerime hazinesin Efendim! Taç beyitlerime bir mahlas…
Mahlasınla dön Efendim. Adını aşk koyduğum tacınla katıl gecelerime. Hülyalarıma gülümseyişinle dön Efendim. Sararmış bir bedenin toprağa yaklaşmasında saklı değil sevdalar. Ruhunu salıver sevdaya ve hüsn ü hattınla geri dön Efendim.
Teşbiplerden sâkıt oldu gönlüm, fahriyeler gömüldü bencilliklere. Cismine hayran olduğum ve iki kaşının arasında kendi nefsime kurban olduğum! Dön geriye. Kendi methiyenle alıp vur gene beni, beni gene erit âteş-i Aşk’ının tâ içinde. Hüsnüne hayran olduğum ve ellerinin cisminde kendi yalnızlığına gark olduğum, dön, dön geriye.
Kurumuş bir parça toprağa hayat verirken su, ben senin yollarını gözlüyorum ve bir yaprak yem verirken toprağa, bir gübre misali toprağa özümü veriyorum. Nesipler terk ederken bedenimi, ben Aşk’ın “a”sına ömrümü veriyorum. Şairlerin musarra beyitlerinden açıyorum gözlerimi ve Aşk’ın cismini her sefer sende seyrediyorum.
Efendim! Salıver de sevdana tutsak kalbini “âmennâ” desin diller. “âmennâ ve saddaknâ” diyiversin gönüller. Dilinin mührüne ve ketum sözlerine kurban olduğum. Ruhunu salıver sevdaya ve hüsn ü hattında dönüver Efendim!
12 yorum:
muhteşem bir yazı olmuş. edebi sanatlar için imge kullanmak beklenen bi şeydir ama imge yerine edebi sanatların isimlerini kullanmak ve bunları ustaca yerlerine oturtmak her yiğidin harcı değildir. inanılmaz ilham verdi bu yazı. tebrik ederim.
Şiirinin bende bıraktadı tadı kelimelerle tarif etmem imkansız.Saygıyla önününde eğiliyorum İsmail....
söze gerek bırakmayacak kadar güzel, anlamlı. acı çekmeyen bir gönlün kalemi bu satırları yazabilir mi diye düşünüyorum da zihnim asla diye cevaplıyor kendi sorumu. nil hanım aşkınızın önünde saygıyla eğilmiş ben de acınızın önünde eğiliyorum. hürmetle.
Gülcan
kelimeler dans ediyor ve yandaki müzikler muhteşem. suyfa resmen büyüledi beni. yürek aşkla söze dönüşünce bize susmak yaraşır.
Cüce sevdalarla,işim yok artık
Ateş kimin adı,Pervane neyin
Elest meclisinde,biz aşkı tarttık
Aşk imiş alemde,aslı her şeyin
Cüce sevdalarla,işim yok artık
Ateş kimin adı,Pervane neyin
Elest meclisinde,biz aşkı tarttık
Aşk imiş alemde,aslı her şeyin
Cüce sevdalarla,işim yok artık
Ateş kimin adı,Pervane neyin
Elest meclisinde,biz aşkı tarttık
Aşk imiş alemde,aslı her şeyin
Cüce sevdalarla,işim yok artık
Ateş kimin adı,Pervane neyin
Elest meclisinde,biz aşkı tarttık
Aşk imiş alemde,aslı her şeyin
Cüce sevdalarla,işim yok artık
Ateş kimin adı,Pervane neyin
Elest meclisinde,biz aşkı tarttık
Aşk imiş alemde,aslı her şeyin
Özür dilerim birkaç kez yollamışım aynı şeyi
Ruhunu salıver sevdaya ve hüsn ü hattında dönüver Efendim! daha ne denir ki. mükemmel ötesi
Selam ile...
Yazılarınızı tesadüf eseri okudum,tesadüfün mukadderata yazılmış bir kaza olduğunun bilincine vararak. Şiirsellik, şiirselliğin ötesinde Merhum Yahya Kemal'in deyişiyle deruni bir ahenk yakaladım. Defalarca okunan, okundukça birbiri içinde sırlı kapılar açılan, inanılmaz bir anlam yoğunlu taşıyan yazılar bunlar. Gıpta ettim hele ki yaşınızı öğrenince. Bu yaşta böyle bir gönül ve böyle bir kalem olası değil... Tebrik ve taktirlerimi tekrar sınmak boynumun borcudur...
Yorum Gönder