21 Aralık 2009 Pazartesi

Etme



“Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme
Başka bir yâr, başka bir dosta meylediyorsun, etme”

Ettin Sevgili! Gidişinle mahvettin evrenimi. Ettin Sevgili! Tarumâr ettin gönül denen virâneyi. Tek bir gidişin, defalarca çarptı kalbimi. Ettin sevgili! Hâk ile yeksân ettin âlemi. Toprak kalmadı susuzluğuna çatlayacak ve su yok toprağın bağrında kimsesizliğime ağlayacak. Ateşi mi düşürdün kaderime? “Etme” sevgili! Hal mi kaldı kordan gönlüme, aşkının ateşinde kül olacak? Ettin sevgili! Terk ettin mülküne adanmış yüreciğimi.

“Ey ay felek harap olmuş, ziyan olmuş senin için
Bizi öyle harap, öyle ziyan ediyorsun, etme.”

Ettin Sevgili! Gidişinle harap ettin bendeni. Ettin Sevgili! Önce var ettin, sonra talan ettin şu bedeni. Bir gülüşün içindi var olmuşluğum. Ettin Sevgili! Gülüşünsüz karanlığa mahkûm ediverdin bu âvareyi. Sevgili! Yaktın ya beni. Yanışımdan ateş bile kalmadı hârını gönlüme saracak. Hâr kalmadı közlerin içinde sensizliğime yanacak. Ettin Sevgili! Yok ettin sevdaya saklanmış ömrün son matemini. Ettin Sevgili! Kahrettin gönlümdeki Kabe’yi.

“Ey makamı var ile yokun üstünde olan
Sen varlık sahasını terk ediyorsun etme”

Ettin Sevgili! Gidişinle yerle bir ettin sükûnetimi. Ettin Sevgili! Önce âşık ettin, sonra Mecnûn’a çeviriverdin ya beni. Cin kökünden türettim ismimi ve Leyla’ya saldım çöllerde bulduğum mâtemimi. Ettin Sevgili! Yokluğunu varlığına üstün ettin ve “Etme” desem de ettin Sevgili. Ruhumu kabzettin Azrail gibi. “Etme” sevgili! Âlem-i emr hakkına ziyan etme bîçâreni.

“Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Sen ayın da evini yıkmayı kast ediyorsun, etme”

Ettin sevgili! Canıma kast ettin. Susuşunla emrettin dilime ve gidişinle pervane ettin dönüşlerine. “Etme” Sevgili! Yakıp kül, yakıp kul etme beni. “Etme” sevgili! Terk edişinle karartma güneşimi. Hani Şems Sevgili? O terk etti mi aşk denen kâşaneyi? “Etme”, etme Sevgili! Yıkma içimde var ettiğin aşk beldesini.

“Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen, hırsızlık ediyorsun, etme”

Ettin Sevgili! En büyük hırsızlığa değdi gözlerin. Çaldın, çırptın, yaktın, yıktın, savaşlar çıkardın belde-yi aşkta. Ettin sevgili! Türâb ettin can havliyle sana ıslanmış yangın yerini. “Etme” sevgili! Boynu bükük bırakma gülşenimde sen diye açan aşk güllerini. Gitme sevgili! Etme Sevgili! Terk etme bizi.

10 yorum:

Esra dedi ki...

Nihayet... Uzun zaman oldu ve ben artık yazmayacaksınız sanmışdım. Meğer bu güzel yazoyaymış bütün hazırlığınız. Bizi yazılarınızdan mahrum bırakmayın lütfen. Çok çok yazında çok çok okuyalım

Adsız dedi ki...

Uzun zaman oldu Hocam; ama gerçekten güzel bir yazıyla döndünüz. Yılmaz Erdoğa'ın sesinden dinlediğim şiir, yazınızla daha da bir güzelleşti. Her ne kadar buruk, her ne kadar hüzünlü olsa da ahenk inanlmaz derecede etkiliyor beni her seferinde. Bazen kendimi kötü hissediyorum sırf bu yüzden. Sizin acınızla yazdığınızdan biz keyif alıyoruz ve bu gerçekten moralimi bozuyor benim. Ama nolur siz yazmayı bırakmayın. Hoşgeldiniz Hocam ve inşallah giden de hoşgelir sizin yaşamınıza. Sizi çok seviyorum.

Yasemin Güzelyalı

Adsız dedi ki...

Abi döktürmüşün yine. bırak artık şu eski defterleri. annem bi düzine kız buldu yeminle. hepsiyle tek tek tanıştıracakmış haberin ola. sen anneme bakma abicim ben her zaman arkandayım. devam devam

emrecan

Adsız dedi ki...

"Ey ay felek harap olmuş, ziyan olmuş senin için
Bizi öyle harap, öyle ziyan ediyorsun, etme.”

Kardeşim. Hem bizi öyle harap ediyorsun diyip etme diyorsun hem de bizi harap ediyorsun. Etme cancağızım, etme...

Ş.Sadi

Adsız dedi ki...

Ruhum eridi, aktım. Elimi kolum koyacak yer bulamadım. Hüzün çöktü, ağladım. Nedir bu feryadın nedeni merak ettim. muhteşem bir şiirsellik, ifadesi zor bir hüzün. rabbim kaleminizi daim etsin.

Müşerref

Adsız dedi ki...

yürüdüğünde tutan olmuyor seni. yürümek istediğinde yolların açık. uzun bir yol, sevda yüklü biraz, biraz da acılı. dedim ya tutan yok seni. yolun açık olsun ve seni tutabilene aşk olsun. hoşça bak zatına.

...

SEMA dedi ki...

Sayın hocam, öncelikle güçlü kaleminizden dolayı sizi tebrik ederim.Bir tevafuk eseri tanıştığım yazılarınızı, hüzünle karışık bir keyifle okuyorum.

Ancak Mevlana'nın Şems için yazdığı şiirden esinlenerek hitab ettiğiniz insan,bu satırları okuyorsa,sizdeki bu hicran sancısı için kendisi de ziyadesiyle üzülüyordur.

Mevlana,"aşk insana ben değil sen dedirtir "diyor.

Allah c.c. yardımcınız olsun...

a dedi ki...

''iki dünyadan da üstün, iki dünyadan da değerli ne vardır? Aşk şehri vardır. Benim bundan daha iyi bir şehrim, daha iyi bir diyarım yoktur!''
Der Hz.Pîr..

Arş mihrabımız yıkılmış, Arz minberimiz sökülmüş.. Bir say, yedi savt.. Gam kabesine içli bir feryâd..

Ne diyelim Efendim h/içimiz yandı..
Pervane gibi açılmaya, dîvâne gibi yıkılmaya, dîlhâne olup yakılmaya gelmişsiniz, gelmişiz ..Eryâf yüreğinize Aşk ola..

Mükerrem dedi ki...

Hisler kadar önemli değildir hayat. Hayat hepten değerlidir hislerin boynuna sevda oku geçince. Allah sabır versin demek geliyor içimden. Hissedilmeden bu satırların çıkması imkansız. Şeyh Galip gibi yazmışsınız siz de

"Esrarını Mesnevi'den aldım
Çaldımsa miri malını çaldım" Tebrik ederim ve kaleminize RAbbimdem güç dilerim.

Adsız dedi ki...

Sizin sesinizden şiirnizi dinlettiler şebi aruz gecesinde. Muhteşem güzellkte dizeleriniz var. Bu yazıuyı da sizden dinlemek isterdim. ve elbette o sesin sahibini de tanımayı dilerdim.

Şeyma

AŞK'A ŞİİR AŞK'A SEMA